Ekonomi

Hafize Gaye Erkan: “Mayıs 2024 Sonrası Enflasyondaki Düşüş”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erkan, “Türk lirası mevduata geçişin hızlanması, iç talepte soğumanın devam etmesi, dış ticaret açığında devam eden iyileşme, döviz kurundaki görünüm, rezervlerde devam eden artış… Tüm bunların bütünsel etkisiyle… bunlar ve attığımız para politikası adımlarının birikimiyle enflasyonda hızlı bir düşüş yaşanacak.” düşüş bekliyoruz. Ancak Mayıs 2024’ten sonra manşet enflasyonda düşüş bekliyoruz. Dolayısıyla Mayıs 2024’ten sonra enflasyonda düşüş bekliyoruz. Ancak bu düşüşü yavaş yavaş aylık enflasyonun ana eğiliminde görmeye başladık. Şu anda enflasyon görünümünde ‘belirgin bir iyileşme’ olduğunu söylemek için yeterli zaman geçmedi. “Bunu söylemek için henüz çok erken. Enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmayı güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, bugün “Enflasyon Raporu 2023-IV” Tanıtımına İlişkin Bilgilendirme Toplantısında konuştu. Erkan, 27 Temmuz’da yayınladığı yılın üçüncü enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon beklentisini 2,6 kat artırarak yüzde 58’e çıkardı. Merkez Bankası Başkanı Erkan, bugün yıl sonu beklentisinin yüzde 68’e çıkarıldığını açıkladı. Erkan, toplantının ikinci bölümünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Enflasyonu düşürmenin en hızlı yolu koordine ediliyor”

Erkan, enflasyondaki düşüş sürecine ve fiyatlara yön verilmesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Enflasyonu düşürmek en önemli önceliğimizdir. Enflasyonun düşürülmesinde maliye politikalarının para politikalarımızla koordineli olması da bunu desteklemektedir. Başta Sayın Bakan Mehmet Şimşek olmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın liderliğindeki Ekonomik Uyum Komitesi (EKK) ve diğer bakanlarımız. Toplantılarda gerekli düzenlemeler yapılıyor. OVP çalışmalarını da ilerlettik. Dolayısıyla onların desteği ve koordinasyonu olmadan bu enflasyondaki düşüşü en kısa sürede sağlamak kolay olmaz. Bir şekilde sağlayacağız. Ama koordinasyonla en az maliyetli ve en hızlı şekilde yapılabilir.”

“AMACIMIZ ÜLKEMİZİN YÜZDE 5 HEDEFİNE ULAŞMAK”

“Sıkılaştırma seviyeleri çok daha yukarılara gidiyor. ‘Merkez Bankası’nın enflasyonist bir hedefi olması düşünülemez’ diye eleştiriler var.” Erkan, “Nihai hedef neden belirlenmedi?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Yüzde 5 hedefi orta vadeli, bunu güçlü bir şekilde tekrarlamak istiyoruz. Tabii ki şu anda düşürme lüksümüz yok. Çünkü önümüzde 2024’te enflasyonu düşürmek, sonra tek haneli rakamlara geçmek var.” , ardından da durmadan özveriyle devam ediyoruz. Yüzde 5’e “Zamanında” yaklaştık. Hedefimiz ülkemizin yüzde 5 hedefine ulaşmaktır.”

“MAYIS 2024’TEN SONRA ENFLASYONUN DÜŞMESİ”

Erkan, 2024 enflasyon hedeflerindeki azaltım unsurlarına ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi:

“Türk lirası mevduatlara geçişin hızlanması, iç talepteki soğumanın devam etmesi, dış ticaret açığındaki iyileşmenin sürmesi, döviz kurundaki görünüm, rezervlerdeki artışın sürmesi ile enflasyonda hızlı bir düşüş bekliyoruz… Tüm bunların bütünsel etkisi ve attığımız para politikası adımlarının birikimi.” “Ancak Mayıs 2024’ten sonra manşet enflasyonda düşüş bekliyoruz. Dolayısıyla Mayıs 2024’ten sonra enflasyonda düşüş var. Ancak bu düşüşü yavaş yavaş aylık enflasyonun ana eğiliminde görmeye başladık. Artık ‘a’ demek için yeterli zaman geçmedi. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme var. Henüz bu gerçekleşmedi. Bunu söylemek için henüz çok erken. Enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para birimindeki sıkılaştırmayı güçlendirmeye devam edeceğiz. Haziran ayındaki ilk PPK toplantısında, faiz yüzde 8,5’tan 15’e çıkarıldı, piyasanın beklentisi 15’in oldukça üzerindeydi. Ancak makro ihtiyati çerçeve, bankacılık sektöründe attığımız faiz artırımı adımlarını aktaracak durumda değildi. Bütünsel yaklaşım dediğimiz şey şu: Bir yandan makro ihtiyati çerçevenin basitleştirilmesi, diğer yandan KKM’den kaynaklanan Türk lirası likiditesinin kısırlaştırılması, yurt içi talebin dengelenmesi. Seçici krediler, ancak aynı zamanda ihracatı ve yatırımı da destekleyen, enflasyonun makul oranda, faiz oranlarının da enflasyonla mücadele yoluna girebilecek şekilde olması. Artışları destekleyecek şekilde yapılması bütünsel bir anlayışla anlatmak istediğimiz süreçtir. “Buna devam edeceğiz.”

“36 SAYISI YIL SONU ÇOK DEĞERLİ BİR BAŞARININ GÖSTERGESİDİR”

Erkan, “İç talebin enflasyon üzerindeki baskısına baktığımızda dengelenmeyi ne zaman göreceğiz ve süreç nasıl işleyecek?” sorusunu yanıtladı. aşağıdaki gibi:

“Talebin dengelenmesine ilişkin henüz ilk sinyalleri alıyoruz. Şu anda net bir zamanlama söylemek için henüz çok erken. Talebin yanı sıra ithalata da baktığımızda Eylül ayında bir düşüş varken, bu durumun tersine döndüğünü görüyoruz. Ekim. Devam eden bir toparlanma ve devam eden bir dengeleme şarttır.”

Erkan, şu sorulara yanıt verdi: “Beklenti yönetimi konusunda gerekli iletişimin sağlandığını düşünüyor musunuz? Bundan sonra daha büyük revizyonlar görecek miyiz? Merkez Bankası’ndan TL mevduatı teşvik konusunda farklı adımlar görecek miyiz? “

“2023 sonunda tabloya etkimiz fazla olmadı. Ancak 2024’te zamana yayıldığı ve para politikasının birikimli etkilerini göreceğimiz için 2024’te enflasyonla mücadele sürecine başlamamızın zamanı geldi. 36 rakamı Yıl sonu başarının çok değerli bir göstergesi.Türk Liraya olan talebin artması çok önemli.Artık 2 yıllık hazine tahvillerinin olması,vadeli mevduatlardan bahsediyor olmamız,vadelerin uzun olması çok önemli. Yavaş da olsa uzuyor, bunlar çok olumlu gelişmeler. Bankalarımıza yük olmadan, attığımız adımlarla basit bir şekilde ilerlemek ve bunu para politikasına ilişkin yapısal reformlarla yapmak istiyoruz. “Çalışmalarımıza başladık. Potansiyel var, koordinasyon ve zaman gerekiyor.”

“TAHMİNİMİZ, FİYATLARDAKİ HER YÜZDE 10’LUK ARTIŞIN ENFLASYONA 1 İLA 1,2 PUAN KATTIĞINI GÖSTERİYOR”

Erkan, “Faiz artışı ile döviz kuru arasında bir ilişki yok muydu?” sorusunu yanıtladı. aşağıdaki gibi:

“Yüzde 36 varsayımının gerçekleşmesine esas olacak unsurlara baktığımızda tek bir gösterge değil, birçok göstergenin bir araya gelmesi öne çıkıyor. Türk lirası talebinin güçlenmesi, iç talebin dengelenmesi, döviz kurunun dengelenmesi. Kredi piyasası enflasyon beklentilerini çıpalıyor. Erken sevinmemeliyiz ama iç talep artık dengelendi.” “Başladığımızı görüyoruz. Ciddi bir sıkılaşma var.”

Erkan, sorularla ilgili olarak şunları söyledi: “Ücret artışlarıyla ilgili bilginiz var mı? Kripto varlıkların yasal düzenlenmesi konusunda Merkez Bankası’nın bir katkısı var mı?”

“Kripto konusunda SPK ile birlikte çalışıyoruz. Tahminlerimiz, ücretlerdeki her yüzde 10’luk artışın enflasyona 1 ila 1,2 puan katkı sağladığını gösteriyor. Varsayımlarımızı OVP doğrultusunda yapıyoruz.”

Erkan, “Reel faizle ilgili benimsediğiniz bir kural veya enflasyonun ana eğiliminde takip ettiğiniz kritik eşik değerler gibi farklı bir yönlendirme yapabilir misiniz? OVP’deki yüzde 4’lük büyüme hedefi öngörülerinizle uyumlu mu?” Bütçe açığına ilişkin yüzde 6,4’lük bir hedef var, bu konuda “Amaca dayalı varsayımlar mı yapıyorsunuz?” sorularını şu şekilde yanıtladı:

“Reel faiz tek bir göstergeye indirgenmemeli. Karar alırken baktığımız göstergeler tek bir göstergeye indirgenemez. Şu anda bariz bir iyileşme göremiyoruz. Yavaş bir ilerleme var, öncü alıyoruz. Programın çalıştığına dair ilk işaretler ortaya çıkmaya başladı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu