“Devletim istese Gazze’ye giderim” diyen Bahçeli’ye Akşener’den yanıt: Zorbalıkla milliyetçilik elde edilemez
İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi küme toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında Hamas-İsrail çatışmasına da değinen Akşener, MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye de şöyle yanıt verdi: “Milletim istese de Gazze’deki çocuklara sahip çıkmak için elimden geleni yapmasaydım geri zekalı olurdum. ya o ya da devletim bunu istedi.”
“ZORBALIKLA MİLLİYETÇİLİK YAPILAMAZ”
Akşener, isim vermeden MHP lideri Bahçeli’yi suçlayarak, “Devlet insan öldüremez! ‘Türk askeri Gazze’ye’ sloganı atan bilinçsiz kitlenin harekete geçirdiği insanlar var. Bu milliyetçilik değil. Milliyetçilik, kendi ülkeni korumaktır. Önce ve millet. Milliyetçilik, önce kendi ülkenizi, kendi çocuklarınızı korumaktır.” “Başka annelerden doğan çocuklara zorbalık yaparak milliyetçilik başarılamaz.”
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar;
“Sayın Erdoğan’ın bu konuyla ilgili daha önce ne söylediğini hatırlıyor musunuz? ‘Ah İsveç, zahmet etmeyin! Kutsal kitabım Kuran’ın yakılmasına, yırtılmasına izin verdiğiniz sürece NATO’ya katılımınıza evet demeyiz. .’ Hükümet İsveç’in katılım protokolünü imzalayarak Gazi Meclisimize gönderdi.
İYİ Parti olarak sorumlu muhalefet anlayışımız çerçevesinde buradan davet yapıyoruz. NATO’nun genişlemesine karşı değiliz. Ancak söylenen bunca sözden, bütün yaşananlardan, bunca olaydan sonra bu milleti ve onun seçilmiş temsilcilerini bilgilendirmek, ikna etmek zorundasınız. Bu nedenle Gazi Meclisimizde derhal genel tartışma açılmasını teklif ediyorum. Milletvekili arkadaşlarıma da bu konuda talimat verdim. Gelin ve teklifimize olumlu yanıt verin. Peki İsveç’ten istediğimiz şartlara karşılık şu ana kadar ne gibi adımlar atıldı; Türkiye’nin güvenlik kaygıları ne ölçüde çözüldü? Bunu bizimle şeffaf bir şekilde paylaşın.
FİLİSTİN-İSRAİL SAVAŞI
İsrail’in Gazze’de ‘teröre karşı savaş’ argümanıyla başlayan vahşeti, sivilleri dahi hedef alarak hız kesmeden devam ediyor. Tüm insani değerleri hiçe sayan ve artık alçak bir vahşete dönüşen bu eylemler karşısında her fırsatta sözde insan hakları savunucusu gibi davranan tanınmış ülkeler, üç maymunu oynamaya ve utanmadan paylaşmaya devam ediyor. Katil Netanyahu’nun günahları.
İsrail Gazze’yi hedef tatbikat alanına çevirdi. Hamas’ın terör saldırılarında binden fazlası sivil olmak üzere 1.400 İsrail vatandaşı hayatını kaybetti. İsrail’in karşı saldırılarında 4 binden fazla Filistinli sivil hayatını kaybetti. Maalesef ölen sivillerin 1700’ü çocuktu. Netanyahu terörünün kurbanı 1700 masum çocuk oldu. Bombalar rastgele ve vicdansızca atıldı; 1700 çocuğu öldürdü.
İnsanlık suçu işleyenlere karşı ısrarla gösterilen diplomatik nezaket derhal rafa kaldırılmalı, gerçekler tüm çıplaklığıyla anlatılmalıdır. Gerçek şudur: Netanyahu bir savaş suçlusudur. Netanyahu bir bebek katilidir. Netanyahu’nun sivilleri ve çocukları öldüren terörü ile Hamas’ın müzik festivalinde gençlere saldıran terörü aynı şeydir. Ve unvanı ne olursa olsun ona hak ettiği şekilde davranılmalıdır; katil ya da terörist gibi. Eğer insan haklarına olan duyarlılığınız konusunda gerçekten samimiyseniz; Ukrayna’da Putin’e gösterdiğiniz tavrın aynısını Netanyahu’ya da göstermelisiniz!
HÜKÜMETE ÇAĞRI
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki ABD vesayetini ve vetosunu ortadan kaldırmak için Genel Konseyin acilen toplanması gerekiyor. Bunun için Güvenlik Konseyi’nin en az 9 üyesinin veya Birleşmiş Milletler Genel Kurulu üyelerinin yarısından bir fazlasının çoğunluk oyu yeterlidir. Hükümete bir çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye’nin bugün bu girişimlere başlaması gerekiyor. Bu, hem Türkiye’nin arabuluculuk çabalarını güçlendirecek, hem de dünya kamuoyunu insan hakları ve uluslararası hukuk ekseninde sürdürülebilir bir çözüm için harekete geçirmek adına atılan önemli bir adım olacaktır. İYİ Parti olarak bugüne kadar attığımız her doğru adımda olduğu gibi bu adım için de hükümete destek vereceğimizi buradan ilan ediyoruz.”
