Cevdet Yılmaz: Avrupa Birliği artık Kıbrıs Türk tarafını azınlık olarak görme hatasında ısrar etmesin.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC’yi ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü. Yılmaz, “Türk tarafının tüm yapıcılığına ve iyi niyetine rağmen, Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayan tek taraflı eylemleri cevapsız bırakamayız. Yunan-Yunan ikilisi gibi, bu grubun sözcüsü gibi görünen Avrupa Birliği de öyle. , artık Kıbrıs Türk tarafını azınlık olarak görmekte ısrar etmemelidir.” söz konusu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz bugün KKTC’yi ziyaret etti. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Yılmaz, heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Birinci sözü alan KTTC Başkanı Ersin Tatar, kısaca şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin son yıllardaki dönüşümü tüm dünyaya örnek oldu. Pandemiyi hep birlikte atlattık, ekonomik krizi birlikte yaşadık, depremi hep birlikte yaşadık. Şu anda zemini sağlamlaştırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. KKTC’nin güçlenmesi ve bu ivmenin daha da ileriye taşınması için, “Annan Planı’nı tabi ki gerçekleştirdik, bunların hepsi Kıbrıs Türklerini başka bir noktaya getirdi. Artık Kıbrıs Türk halkı egemen, bağımsız ve ileride kendi devletiyle bir anlaşma olacaksa bunun bir modülü olabilir ve bu nedenle bu zemini güçlendirirken bazı ekonomik beklentilerin de karşılanması gerekiyor. “
Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz özetle şunları söyledi:
“Doğu Akdeniz konusunda atacağımız adımları ve Kuzey Kıbrıs’ta hakkaniyet mücadelesi ile kalkınma yönündeki işbirliğimizi de görüştük. Türkiye ile KKTC arasındaki işbirliği geçmişten bugüne sürdürülebilir bir yapıya kavuştu ve kardeşlik bağından beslenir.
“KKTC VE KIBRIS TÜRK HALKI, EGEMEN DEVLET VE EGEMEN MİLLET OLARAK ULUSLARARASI HUKUKTA KARARLI YERİNİ ALACAKTIR”
Cumhurbaşkanımızın Türkiye’de asrın ilk toplantısında imzaladığı ilk belge, Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik ve mali işbirliği protokolü oldu. Yapılabilecek bazı problemler var. Kalan konuları hızla tamamlayacağız ve inşallah hem KKTC’den hem de Türkiye’den teknik arkadaşlarımızın özverili çalışmaları ile 20 Temmuz’da bu havalimanına iniş için gerekli tüm tedbirleri alacağız. KKTC ve Kıbrıs Türk halkının egemen bir devlet, egemen bir ulus olarak uluslararası hukukta hak ettiği yeri alacağına inanıyorum.
Voleybol grubundaki çocuklarımızın bulunduğu bina (Adıyaman’da 6 Şubat depreminde yıkılan otel) ile ilgili tüm incelemeler titizlikle yapılmaktadır. Mahkemelerimizin kararı uygulanacaktır.
“AVRUPA BİRLİĞİ KIBRIS TÜRK TARAFINI BİR AZINLIK OLARAK GÖRMEKTE SAĞLIKLI GÖRMEKTE ARTIK ISRAR ETMEYİN”
Kıbrıs sorununun yanı sıra Doğu Akdeniz’deki durumu da ele aldık. Kıbrıs sorununa Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve güvenliklerini garanti altına alacak şekilde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması ülkemizin en önemli önceliklerinden biridir. Kıbrıs’ta analiz ancak adadaki gerçekler üzerine inşa edilebilir. Böyle bir analiz bölgesel istikrar ve refaha da katkı sağlayacaktır. Analizden herkes kazanacaktır. İflas dayatanlar tüm bölgede yaşayan insanlara zarar veriyor. Türk tarafının gösterdiği tüm yapıcılığa ve iyi niyete rağmen, Kıbrıs Türklerinin haklarını hiçe sayan tek taraflı eylemleri görmezden gelelim demek söz konusu olamaz. Rum-Yunan ikilisi gibi bu grubun sözcülüğünü yapmaya çalışan Avrupa Birliği, Kıbrıs Türk tarafını azınlık olarak görme gafletinde daha fazla ısrar etmemelidir. KKTC’nin tanınmasını hedef olarak belirledik.
Kıbrıs Türklerinin adalet arayışlarında eşitlik ve devletler arası eşit statü temelinde iki devletli analiz modelini savunmaya devam edeceğiz. Ülkemiz, Doğu Akdeniz’de hem kıta sahanlığındaki haklarını hem de Kıbrıs adasının eşit ve müşterek sahipleri olan Kıbrıs Türklerinin hukuki hak ve menfaatlerini korumakta kararlıdır.
